AP’de yolsuzluk skandalı: Bu zarar telafi edilemez
Avrupa Parlamentosu’ndaki yolsuzluk skandalı, AB’nin seçilmiş tek kurumunu itibarsızlaştırdı. DW’den Barbara Wesel, AP’nin ahlaki otoritesini yeniden kazanmasının kolay olmadığı görüşünde. Olan biten inanılmaz derecede kirli. Bir Körfez ülkesinin finanse ettiği yüzbinlerce avroluk nakit, pahalı saatler, çanta ve valizlerde bulunan lüks tatil belgeleri… Bu Körfez ülkesinin Katar olduğu söyleniyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) yolsuzluk skandalı, ikinci sınıf bir mafya filmi gibi. Polis hafta sonu zanlıların evlerini ararken, baş zanlı Eva Kaili’nin babası 600 bin avroluk bir valizi kaçırmaya çalışıyordu.
Görevden alınan AP Genel Başkan Yardımcısı Kaili, eski AP üyeleri ve çalışanlarının karıştığı bu yolsuzluk skandalının kirli detayları bir yana, olayın AP’ye büyük zarar vereceği anlaşılıyor. AP üyelerinin büyük çoğunluğu görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırken, örneğin AB’nin karmaşık ortamıyla bir gecede uğraşırken, vicdansız küçük bir meslektaş kümesi tüm parlamentonun prestijini bir darbede yerle bir ediyor.
Şaşırtıcı derecede aptalca
Tüm bunlar bir yana, bu skandal şok edici derecede aptalca. AP üyelerinin maaşları zaten beş haneli ve çok cömert ödenekleri var. Neden bir hanımefendi, konutlarda ve otel odalarında çanta ve valizlerde nakit para bulundursun ve tam bir hırs yüzünden mesleğini riske atsın? Eva Kaili ve arkadaşları hiçbir şey çıkmayacağını, kimsenin polise ihbar etmeyeceğini mi düşündü? Belçikalı savcılar bir süredir zanlıların telefonlarını dinliyordu. Buradan, diğer hoş olmayan detaylar da su yüzüne çıkacaktır.
Katar için yapılan propaganda çalışmaları parlamentoda dikkatlerden kaçmadı. Tıpkı önde gelen bir sendikacının Katar’daki iş yasasını övmesi gibi. Ama kimse bu kadar bariz ve utanmazca yolsuzluğun söz konusu olacağını düşünmedi. Meclisteki iyi niyetli, dürüst ve çalışkan milletvekilleri kendilerini kandırılmış hissediyor ve tüm meclisin prestijinin sarsıldığını görüyor.
AP’ye ağır darbe
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Twitter’dan yaptığı paylaşımla yaranın üzerine hızla parmağını koydu. Kendisi de yolsuzluğa bulaşmış olan Avrupa Parlamentosu Macaristan’ı nasıl yolsuzlukla suçlayabilir? AP gerçekten de Macaristan’da demokrasinin gerilemesine ve Orban’ın otokratik yönetimine karşı güçlü bir tavır aldı ve diğer AB kurumlarına Orban’a karşı önlem almaları için baskı yaptı. Parlamentonun kendisi artık alenen teşhir edilmiş, inandırıcılığını kaybetmiştir. Yaşananlar, Avrupa vatandaşlarının seçilmiş tek temsilcisi olan AP’ye ağır bir darbe anlamına gelmektedir.
tazmin edilmeyecek
Daha da kötüsü, verilen hasar onarılamaz. Bu skandal, boyutu ve uluslararası kamuoyunda yarattığı etki nedeniyle uzun süre hafızalardan silinmeyecek. Özellikle sağdakilerin AB aleyhine kışkırtmaya ve AB politikaları ve kurumlarına şüphe düşürmeye çalıştıklarını da teyit ediyor.
AP’nin gerçek gücü sınırlıdır. AB’nin işleyişinde daha fazla söz sahibi olmak için son yıllarda düzenlemeler yapılsa da etkisinin önemli bir kısmı “yumuşak güce” dayanmaktadır. Ancak kendisine ahlaki üstünlük rolü biçen ve Avrupa değerleri ve demokrasi mücadelesini siyasi bir araç olarak eyleme geçiren bir kurumun kendisi kusursuz olmalıdır. AP’nin etkisi için temiz bir sicil kaydı şarttır. Otokratlar ve sağcı popülistler AP üyelerini suçlayabilir ve skandallarla alay edebilirlerse, bu etki büyük ölçüde kaybolmuştur.
Yeni yolsuzlukla mücadele kuralları
Elbette TBMM’nin yeni kurallarla milletvekillerinin çalışmaları üzerindeki denetimini güçlendirmesi ve yolsuzluğa karşı önlemler alması gerekiyor. Şimdiye kadar düzenlemeler sadece lobicilik yapan şirketleri kapsıyordu ve üçüncü ülkeleri kapsamıyordu. Dolayısıyla yolsuzluğa kapılar ardına kadar açıktı. Şimdi Azerbaycan’dan Rusya’ya kadar şüpheli vakaların görüşülmesi gerekiyor.
Bu tür kararlar, benzer skandalların olmasını önlemeye yardımcı olabilir. Kaybedilen güveni geri getirmez, yarayı kapatmaz. Pek çok EP üyesi bu acı gerçeği görüyor. Bu hafta AP’nin Ukrayna halkına sivil cesaret ödülünün takdim edileceği tören, yolsuzluk skandalının gölgesinde yapılacak ve törendeki konuşmalar bu sefer acı bir tat bırakacak.